11 Mart 2012
Çok düşündüm hiç düşünmemişim. Kalkayım bari kendime kek yapıyım dedim. Mutfağın girişinde kek yapmayı bilmediğimi farkettim. Buzdolabının kapağını açıp beş saniye baktım, kapağı kapattım. Ha evet düşünmekten bahsediyordum. O kadar çok şey düşündüm ki düşüncelerimin sonunda ulaştığım nokta bir hiçti ve şimdi ondan da geriye hiçbir şey kalmadı. Kayra'yı şimdi daha iyi anlayabiliyorum. İnsan nasıl yaşamak için sonsuz çaba gösterebiliyorsa, kendini yok etmek için de o kadar istekli bir çaba gösterebilirdi. Çok düşünmek ya delirtirdi ya da öldürürdü. Düşünmekten gönüllü vazgeçmek gayet anlaşılabilir bir tercihti. Ben bir süre daha düşünmeye karar verdim. Siz de düşünün. Mesela yerlere çiğnenmiş sakız atarken bir kez daha düşünün. Güvercinler yemek zannedip gagalarını yapıştırabilirler. Sonra o sakızdan kurtulamayıp ölebilirler.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Hatta daha ileri gidip sakızı yasaklasalar ya :)) Çok düşünmenin delirtebileceğinde hemfikirim seninle ve çoğu insanla, fakat düşünmemek yerine delirmeyi tercih edebilirim sanırım :) tabi kafaya takmaktan bahsetmiyorum, kafa yormaktan bahsediyorum :)
belli ki kafan henüz yeteri kadar yorulmamış :) yok sakızı yasaklamasınlar ben seviyorum ;)
Evet belli ki kafam yeteri kadar yorulmamış, yasaklamasınlar madem..
her ikisine de sevindim :)
sakızı severim, keki de :) düşünmeyin kararındasını severim, çok düşününce küfrederim :S
:)) her şeyin kararındasını yapmak evet mantıklı ;)
düşünmek iyidir efenim devam:)
ne düşünmem gerektiğini düşünüyorum :)
Bir sakız fabrikam olsa sakızın adını "Yasak" koyardım. Sloganı hazır: "Yasaklar çiğnenmek içindir." Eminim Kayra bu sakızı çok severdi. Ve yere atmaktansa yutardı. Bir güvercinin hayatını kurtarmanın mutluluğuyla, huşu içinde yutardı.
Oyumben'in Sakız Fabrikası.Ben de işçi olurdum orda. 10 dk çiğnendikten sonra ağzının içinde eriyip yok olan sakız yapardık ;)
Yorum Gönder