25 Mayıs 2012


Bahar gelmiş, canım doğayı özlemiş, Ankara'da deniz olmayınca bulduğum göl kenarına atıvermişim kendimi :)




Ördekleri izlemişim bol bol. ( bi de burda göründüğüm gibi şişman da değilmişim )




20 Mayıs 2012

laf olsun beri gelsin laf olsun geri gelsin


-Bir hafta içinde üç kez düştüm. Birinde ayaklarımı havada gördüm, güldüm. Diğerini çaktırmadım ama sonuncusu dizlerimi çürüttü.
-Öğle yemeğim boğazıma takılmak istedi öleceğimden korktum da bir saat ağladım.
-Bu aralar her sabah arabesk müzik dinlemeye mahkum ediliyorum. İçimden dayanma gücümü sınadım gerçekten çok sabırlıymışım. Dilimde emrahın şarkıları aklımı çürütüyorum. Sokak düğünlerinin sezonu da açıldı.
-Rüyamda nasıl mantıksız şeylere aldanıyorum bilseniz. Mesela tuvalet musluğunu açıp suyun karşısına oturup şelale izliyormuş gibi büyüleniyorum. Bana çocukluğumu hatırlatıyor, duygulanıyorum.
bir de geçen gece şiir yazdım:
 çok aşığım
 otursam da aşığım
 kalksam da aşığım
 onun olsam da aşığım
 benim olmasa da aşığım
 ders çalışmaya vakit bulamasam da
 aşığım
 günahkar aşığım
 aptal aşığım
 beşinci bardak çayımda aşığım
 pencere kenarında aşığım
 sabah altı buçukta kalkacak olsam da aşığım
 sıramın gelmesini beklerken aşığım
 özlesem de aşığım
 gurursuzsam da aşığım
 gitme, aşığım
 gülme aşığım
 katıksız aşığım

   Kendime sakladığım zamanlarımın vazgeçilmez sesi. Dinlerken bilincim başka bir boyuta geçiyor ve kontrolsüzce sağa sola savruluyor. Öyle herkese nasip olmayan bir huzurda boğuluyorum.
Üç çocuğum var benim. Birini otobüste buldum. Diğeri köyde küvez olmadığı için içime yerleştirdikleri prematüre bir kız. Üçüncüsü yeni taşındığımız eve kanepenin içinde geldi. Hepsinin yaşları ve babaları aynı. Her gün birini en çok seviyorum. Doktor 3 aylık ömrüm kaldığını söyledi. Çocuklarımla beraber babalarını aramaya gidiyoruz. Bakmayın öyle ben gecenin yalancısıyım.

10 Mayıs 2012

sanat

    Beyaz adam mavi adamı dövmüş
    Mavi adam ağlamış
    Unutmasın diye kinini
    Parmağına ip bağlamış

Sanat sanat için, sanat toplum için. Ne önemi var. Bütün tartışmaları reddedecek kadar bireysel ve özgür nasıl olsa. Sanat, insanın kendi yarattığı dünyasının başka gözlere yansıması. Sanat, hayranlık uyandırıcı ve dinginleştirici. Sanat, ruha dokunan görünmez el. Sanat, sanatçının aklı, kalbi, elleri, sesi..  Sanat dünyanın çehresini güzelleştiriyor. Benim çehremi de Salvador Dali büyüledi. Ankara'da sergisi var. 20 mayısa kadar devam ediyor. Eğer giderseniz sizde benim gibi deliliğin ve dahiliğin aynı akıldan çıkışına şaşıracaksınız. Yanında da M.C. Escher sergisi var. O da ayrı bir muhteşem. Aklımı pörtletti, gözlerim yuvalarını inkar etti.
Bu aralar sürprizlerle dolup taşıyorum. Sürpriz hediyelerle mutluluğum perçinleniyor. Bense etrafımdaki insanların her birinden bir parça yaşam çalıyorum. Çok eğlenceli. Geçenlerde gittiğim kafenin tuvaletinin kapısında şunlar yazıyordu : "toplum farklı olanı dışladığını sanarken aslında farklı olan toplumu dışlamıştır." Aynılıklarla dolu bir hayatın ne kadar yavan olduğunu düşünüp farklılıklarıma gülümsedim. Farklılıklarda beni cezbeden bir şey var. Kendimi onaylayan, sanat gibi, aidiyet duygumu paylaşan bir şey. Bir de, bir kaç gün var içime henüz oluşumunu tamamlamamış bir huzur çöreklendi. Hayırlara çıksın.

M.C.ESCHER


S.DALİ