Yok benim durumum kedere keyif olsun. İçim nasıl kıpırdanıyor bilseniz. Hayır aşık değilim. Baharda gelmedi. Sınavı da kazanamadım. Ama tiyatro geldi hayatıma, hoşgeldi. Beni canlandırdı. Çocuk oyununda oynuyorum. Tiyatrocu değilim ama işte bu bir tiyatro oyununda oynamama engel olamadı. İlk defa onlarca çift göz bana bakarken konuşuyorum, gülüyorum, düşüyorum ve bunları olabildiğimce rahat yapabiliyorum. İlk oyunlarımda bir kaç şapşallıklar yaptım evet ama kim yapmamıştır ki!! Bir keresinde -en kötüsüydü bu-beynim durdu. Ne söyleyecektim şimdi ? hatırlayamadım, öleyim bari diye geçirdim içimden imdadıma arkadaşım yetişti. Zırvaladım biraz ama hemen toparladı sağolsun. Tabi seyirciler de çocuk olunca bizden başka kimse neler oluyor anlamadı. Doğaçlamanın gözünü seveyim. Farkettim ki oyunun sonunda selam verirken çocuklar alkışlamıyorlar, olsun öğrenmeleri için büyümeliler dedim. Tiyatro harika bir şey vesselam. Çok mutlu ediyor beni. İzleyenlerden daha çocuk içim. Çok uzun zaman sürdüremeyeceğim için şimdilik tadını sonuna kadar çıkarıyorum. Rengi de turuncu.
Bugün bir de nihayet ders çalışmaya başladım. Sadece 15 soru çözmüş olsamda kendime verdiğim sözü tuttum. O hiç gelmeyen pazartesi geldi ve kitaplarım masamdaki yerlerini aldılar. Buna mutlu muyum, pek değil. Resim de yaptım ayrıca. En son 2 ay önce değmişti elim fırçaya. Bugün nerdeyse resmi bitirecektim. Anladım ki ruhumu boşaltmanın vakti gelmiş de geçmiş bile.Günlerdir duruyordum. Evet sadece duruyordum. Aklımdan geçen binlerce düşünceyi kovalayıp kaçırmakla meşguldüm. Hem de öyle meşguldüm ki nefes almayı bile unutacaktım.Bir de mavi gözlü aklım var hayatımda. Bir kaç haftadır. Onu da buyur ettim içeri. Bana bu dünyada yalnız olmadığımı gösterdi. Ne büyük bir lütuf.. Benim için, bana söyledikleri öyle inanılmaz ki.. Ben şimdilik ona inanmayı seçiyorum.
Yarın yine oyun var. Neyseki hergün var. Erken kalkmak bile hiç bu kadar sorunsuz olmamıştı.
bu da benim dağınıklık içindeki düzenim