17 Ekim 2012

EDERLEZİ



bir gece,onlar baharın gelişini kutlarken biz 
hardal renginin gölgesinde sevişiyoruz
kaderimizi, son bulduğu yerden başlıyoruz içmeye
ruhunun derinliklerine dalıyorum
kulaklarımı sağır eden bir sarhoşlukta kayboluyorum
dokunuşunla canlanan tenime hayretle gülümsüyoruz
ellerinin değdiği yerleri kutsuyorum bir bir
bütün hazlarımı vücuduna teslim ediyorum ve
söz veriyorum geri istemeyeceğime
saçlarımın arasından yüzüne akan iki damla terle fark ediyorum bağışlandığımı
dudaklarından fışkıran kokun çıplaklığıma siniyor 
kimsesizliğimi aşka terk ediyorum 
onlar meşalelerini söndürürken biz 
uzun bir yolculuktan susamış dönüyoruz
sonra oluyor
gökyüzünü örten göz kapaklarına içerliyorum
biraz daha baksın istiyorum maviliğin yüzüme
yitip giden bütün acıları omzuna dayadığım gözlerimden akıtıyorum, sessizce 
ve bir kez daha emin oluyorum 
dönüp dolaşıp yine seni seveceğime.



05 Ekim 2012

Beynim felçliydi bir süredir. Varlık ve yokluk arasında karar vermeye çalışıyorum. Acılarıma yenisi eklendi. Gözyaşlarımın kurumasını bekledim. Anladım ki geçmeyecek, yazayım dedim. İyileşirim umudundayım.