bir gece,onlar baharın gelişini kutlarken biz
hardal renginin gölgesinde sevişiyoruz
kaderimizi, son bulduğu yerden başlıyoruz içmeye
ruhunun derinliklerine dalıyorum
kulaklarımı sağır eden bir sarhoşlukta kayboluyorum
dokunuşunla canlanan tenime hayretle gülümsüyoruz
ellerinin değdiği yerleri kutsuyorum bir bir
bütün hazlarımı vücuduna teslim ediyorum ve
söz veriyorum geri istemeyeceğime
saçlarımın arasından yüzüne akan iki damla terle fark ediyorum bağışlandığımı
dudaklarından fışkıran kokun çıplaklığıma siniyor
kimsesizliğimi aşka terk ediyorum
onlar meşalelerini söndürürken biz
uzun bir yolculuktan susamış dönüyoruz
sonra oluyor
gökyüzünü örten göz kapaklarına içerliyorum
biraz daha baksın istiyorum maviliğin yüzüme
yitip giden bütün acıları omzuna dayadığım gözlerimden akıtıyorum, sessizce
ve bir kez daha emin oluyorum
dönüp dolaşıp yine seni seveceğime.